Beslenme bozukluğu halen çocuklarda en büyük sağlık problemleri arasında sayılmaktadır. Buna bağlı olarak da mikrobesin eksiklikleri önemli yer tutmaktadır. Özellikle büyümenin çok hızlı olduğu dönemde laktasyon, gebelik sırasında alınması gereklidir. Vitaminler ve eser elementler bu gruba girerler. Çocukların zihinsel ve fiziksel gelişmelerine çok katkı sağladıkları yönünde yeni çalışmalar yayınlanmaktadır. Erişkin bir insanın vücudunda yaklaşık 10 gr kadardır. Enzimlerin yapı taşı olduklarından eksikliklerinde metabolik olaylar olumsuz etkilenmektedir.
Demir eksikliği anemisi halen en sık görülen beslenme bozukluğudur. Gelişmekte olan ülkelerde kadınlarda ve çocuklarda çok sık görülür. Demir kan yapıcı hücreler olan alyuvarların yapısına katılır. Eksikliğinde halsizlik, yorgunluk, iştahsızlık görülür. 2 yaş öncesinde görülen demir eksikliği anemisi zihinsel ve motor gelişimi olumsuz etkiler. Demir ayrıca vücudun bakterilere karşı savunma mekanizmasında önemlidir. Eksikliğinde enfeksiyonlara yatkınlık olur. Et, tavuk, balık ve karaciğer demir açısından zengindir. Bu yiyeceklerde bulunan demirin (hem demir) emilimi de iyidir. Tahıllarda ve sebzelerde bulunan demirin (nonhem demir) emilimi yeterli değildir. O nedenle sebze ve tahıllar et ile birlikte alınırsa emilimi artmaktadır. Anne sütünde demir içeriği düşüktür ancak yarısına yakını emilmektedir. İnek sütünde demir hem az bulunur hem de emilimi yetersizdir. Atrıca demir eksikliği anemisi gelişme riskinden dolayı 1 yaşından önce inek sütü kullanılmamalıdır. Bir yaşından sonra da günde yarım litreden fazla tüketilmesi uygun olmaz. Bebeklere ek gıdaya geçildiğinde demirden zengin gıdalar verilmesi, yeterli beslenemeyen bebeklere de 1mgr/kg/gün demir verilmesi gerekmektedir. Preterm ve düşük doğum ağırlıklı bebeklere 2 yaşına kadar 2-4 mg demir verilmesi önerilmektedir. Gebelikde de demir eksikliği anemisi gelişebileceğinden gebeliğin 4. ayından itibaren ve doğumdan sonra 2-3 ay süreyle demir tedavisi önerilmektedir. Bebeklerde ek gıdaya geçildiğinde tüm yemeklerine et katılması önerilmektedir. Ayrıca karaciğer de çok iyi bir demir kaynağıdır. Anne sütü alamayan ve sosyoekonomik gücü mama almaya yetmeyen annelerin bebeklerine 4. Aydan sonra inek sütü vermek gerekiyorsa yoğurt olarak verilmelidir. Yoğurt fermente bir gıda olduğundan asid ortamda demir emilimi daha fazla olmaktadır.
Çinko da önemli mikrobesinler arasındadır. Eksikliğinde yara iyileşmesi gecikir, büyüme ve gelişme duraklar, göz ve cilt lezyonları olur ayrıca ishal süresi uzar. Dünya Sağlık Örgütü akut ishalde 6 aydan küçük çocuklarda 10 mg çinko, 6 aydan büyük çocuklarda ise 20 mgr 14 gün süreyle önermektedir. Günlük önerilen çinko miktarı yaşlara göre değişmektedir.
İyotun en önemli görevi vücutta troid hormonlarının yapısına katılmaktadır. İyot eksikliğinde guatr görülür ve iyot eksikliğinin en önemli etkisi zeka geriliğine yol açmasıdır. Özellikle beyin gelişiminin çok önemli olduğu intrauterin dönemde ve doğduktan sonraki ilk 3 ayda iyot eksikliği beyin fonksiyonlarının geri dönüşü mümkün olmayan bir şekilde olumsuz etkilemektedir. Diyette de iyotlu tuz kullanımı önerilmektedir.
Flor, bakır, selenyum, mangan ve krom da diyette alınması gereken mikrobesinler arasındadır.
Vitaminler ise yağda ve suda eriyen vitaminler olarak ayrılır. A, D, E, K vitaminleri yağda erir, B ve C vitaminleri ise suda erir.
A vitamini görmede ve bağışıklık sisteminde görevlidir. Ülkemizde özellikle 5 yaş altındaki çocuklarda A vitamini eksikliği görülebilmektedir. Diyetle yeterli A vitamini alamayan annelerin depoları yeterli olmadığından bebeklerde de yeterli miktarları olmaz. Döküntülü hastalıklarda vitamin A ihtiyacı artmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü kızamıktan ölümlerin çok görüldüğü ülkelerde çocuklara koruyucu olarak belli aralıklarda A vitamini takviyesi önermektedir.
D vitamini hem bir vitamin hem de bir hormon olarak görev yapmaktadır. D vitamini hayvansal, bitkisel kaynaklı olabildiği gibi günlük ihtiyacımızın %90 ‘nını deride güneş ışığı yardımıyla sentezlenen D vitamini oluşturmaktadır. D vitamini kalsiyum dengesi ve kemikler için çok gereklidir. D vitamini kalsiyum ve fosforun emilimini artırır. D vitaminine bağlı Raşitizm en çok 4 ay ile 3 yaş arasında görülür. Ülkemizde Sağlık Bakanlığı tarafından bebeklere ücretsiz vitamin D damlaları verilmektedir. Genç kadınlarda da yetersiz alım nedeniyle D vitamini eksikliği çok görülmektedir. Annelerin düşük düzeyleri doğan bebekleri de etkilemektedir. Bu nedenle 12 haftalıktan itibaren gebelik süresince ve doğum sonrası 6 ay boyunca toplam 12 ay süre ile annelere günde 1200 IU ( 9 damla) D vitamini önerilmektedir. Çocuklarda D vitamin eksikliğinde günde 2000 IU ve ya haftada 50.000 IU D vitamini altı hafta süreyle verilmelidir. Daha sonra 400-1000 IU/ gün dozda devam edilmelidir.