Gastroözofageal reflü (GÖR) mide içeriğinin yemek borusuna kaçışı olarak tanımlanır. Çocukluk çağında kusmanın ve regürjitasyonun (yiyecek ve içeceklerin kusma olmaksızın ağza geri gelmesi) en sık nedenidir. GÖR sağlıklı çocuklarda fizyolojiktir ve genellikle de ilk 2 yaşta kendiliğinden düzelir. Tekrarlayan kusma ilk 3 aydan küçük bebeklerin yarısında, 4 aylık bebeklerin %66’sında, 12 aylık bebeklerin %5-10’unda görülür. Çoğunlukla bu bebekler sağlıklıdır. Büyüme ve gelişmeleri normaldir. GÖR ilk 2 yaşta fizyolojik bir süreçken, GÖR’ye bağlı hastalıklar ortaya çıkarsa buna
Gastroözofafeal Reflü Hastalığı adı verilir (GÖRH).
GÖR’nün mekanizması tam anlaşılamamıştır. Ancak en çok kabul gören mekanizma yemek borusunun alt ucundaki sfinkter dediğimiz kapağın gevşemesiyle birlikte yemek borusuna mide içeriğinin geri kaçışıdır. Yemeklerimizi hızlı ve çok yediğimiz zamanlar birkaç kere ağzımızdan hafif gaz çıkararak rahatlarız. Aslında bu esnada ağzımıza bir şey gelmese de mide içeriği yemek borusunda bir miktar yükselir ve sonra tekrar geriye gelir. Çocuklarda ise bu gevşeme dediğimiz olay, organların olgunlaşmasının yavaş olduğu çocukluk yaşlarında daha sık olur. Çocuğun erişkinlere göre daha sık aralıklarla beslendiğini de düşünürsek bu reflünün çocukluk yıllarında sık görülmesi doğaldır.
Reflü hastalığı ( GÖRH) olan bir bebekte diğer hastalıklarda da gördüğümüz genel keyifsizlik, huzursuzluk ve kusma söz konusudur.
Reflü hastalığında çocukta büyümede duraklama ve gerilik, sık tekrar eden üst veya alt solunum yolu hastalıkları görülür.
Reflü yakınması olan bebeğin büyümesinin durakladığını veya geriye gittiğini görüyorsak, bebeğin eskiden daha huzursuz ve keyifsiz bir bebek olduğunu anneden dinliyorsak, çocuğun sık sık tekrarlayan solunum yolu problemleri yaşadığını öğreniyorsak o zaman özellikle küçük çocuklarda gördüğümüz bu kusmanın artık basit bir fizyolojik reflü olmadığını, bir reflü hastalığının belirtisi olduğunu söyleyebiliriz.
Reflü hastalığının bulgularını genel bulgular, yemek borusu ile ilgili olanlar, alt ve üst solunum yolları ile ilgili tekrar eden problemler olarak 3 grupta toplayabiliriz.
Solunum yollarıyla ilgili tekrarlayan otitler, sinüzitlere bağlı orta kulakta sıvı toplanması ve tüp takılmak zorunda kalınması, tekrarlayan solunum yolu enfeksiyonlarına neden olabilecek geniz etinin büyümesi, geniz etinin büyümesiyle meydana gelen horlama ve ağzı açık uyuma, ses telleriyle ilgili ödeme bağlı ses kısıklıkları, sıklıkla tekrarlayan bronşit ve akciğer enfeksiyonları ve kronikleşmiş öksürüğü bulgular arsında sayabiliriz. Son olarak bu grupta daha büyük çocuklarda gördüğümüz ağız içi diş problemlerini sayabiliriz, büyük çocuklarda gece reflülerine bağlı olarak dişlerin arka bölümlerinde erezyon denilen diş tepeciklerininin yontulması gözlenebilir. Reflü yakınmaları her çocukta aynı olmaz. Çocuğun yaşı küçükse, büyüme hızının yüksek olduğu bu dönemde, büyümenin etkilenmesi çok daha çabuk gelişir. Yemek borusunun kısa olmasına bağlı küçük çocuklarda kusma yine sık görülür. Büyük çocuklarda ise yemek borusunun uzamasına bağlı kusma daha az görülür.
Fizyolojik reflü le reflü hastalığının tanısı çok iyi bir öykü ve fizik muayene ile konabilir. Reflü hastalığını tanısını koymada endoskopi ,24 saatlik ph monitörizasyonu gibi yardımcı test ve yöntemler uygulanmaktadır.
Reflü hastalığının tedavisi için beslenme ve yaşam biçimi önerileri ve de ilaç tedavisi uygulanabilir.
Ayrıca anne sütü alan bir çocuk 2,5 – 3 saatte acıkırken karışık gıda veya ek gıdaya geçildiği zaman eğer iyi bir kahvaltı ve iyi bir öğle yemeği alıyorsa bir 4,5 – 5 saatten önce acıkması mümkün değildir. Bu kuralları bilerek beslenme aralıkları belirlenmeli ve öğünlerde çocuğun doyma sınırı iyi değerlendirilmelidir. Anneler, doyma sınırına ulaştıkları için daha fazla beslenmeyi reddeden çocukların bu isteğine saygı duyup beslenmeyi sonlandırmalı ve onları aşırı beslenmeden korumalıdırlar. Ayrıca süt çocukluğu döneminde çocuklar yatarak beslenmemelidir. Kaşıkla veya biberonla çocuğu yatar pozisyona geçirmek anne açısından daha pratik gözükse de beslenme esnasında özellikle reflüyle besinin çocuğun akciğerlerine kaçma riski daha kolaydır. Uykudan önce veya uyku esnasında ya da daha büyük çocuklarda spor, oyun gibi aktivitelere gitmeden önce mideleri doldurulmamalıdır.